GENÇLİK NEREYE KOŞUYOR?
O
Gençlik ya da ergenlik dönemi, insan yaşantısının en
renkli, en uzun ve büyükler tarafından en korkulan döne-
midir. Bu dönem halk arasında delikanlılık dönemi olarak
anılır. Her ne kadar delikanlılık sadece erkeklere özgü gibi
algılansa da, aslında bu dönemdeki kız ve erkeklerin kan-
larının deli aktığını betimleyen bir sözdür. Kanın deli ak-
ması, bu dönemde olan insanların aşırı cesur, kendilerini
her şeyi yapabilecek güçte hissetmeleri ve en uç duyguları
aynı anda yaşayabilmelerinden kaynaklanır. Aynı anda ay-
nı kişiye hem sevgiyi hem de nefreti en üst düzeyde hisse-
debilmek bu döneme özgüdür.Gençlik döneminde neler oluyor?
Gençlik dönemi yaklaşık 12 yaş civarında başlayıp 20-
21 yaşlarında biter. Bu tanımlamanın içine ruhu hep genç
kalanlarla, bir türlü büyütülmeyen ve büyüyemeyen, bu
yüzden de sorumluluklarını alamayan erişkinler katılma-
mıştır. Gençlik dönemi uzun bir dönem olduğu için 12-14
yaş arası erken gençlik, 14-17 arası orta dönem ve daha
sonrası da geç dönem olarak değerlendirilebilir.
İlk dönemde gencin çocuk bedeni büyük bir hızla deği-
şime uğrar. Bu dönem bedensel değişimlerin önde olduğu
dönemdir. Kız ve erkek çocuklarda cinsiyetlerine uygun de-
ğişimler (kıllanma, göğüs ve kalça yağlanması, boy uzama-
sı vb.) söz konusudur. Bu değişim sadece görünen bölge-
lerde değil, iç organlarda da olur ve iç organlar erişkin bo-
yutlarını kazanır. Örneğin kalp, boyutunun yaklaşık iki ka-
tına çıkar. Gençlerin bu dönemde yeniden karşı cinse ilgi
duymaya başlaması ve aynı anda birden çok aşkı kalplerin-
de barındırabilmelerinin sırrı belki de bu ani büyümede-
dir.
Bedendeki bu hızlı değişim genç için zordur. Bu değişi-
me uymaya çalışan genç sürekli bedeniyle ilgilenmeye baş-
lar. Kısa-uzun, şişman-zayıf olmak, sivilceler gibi bedenine
ilişkin her şey önemli hale gelir. Zamanını aynanın karşı-
sında geçirmek ailelerle en önemli çatışma konularının ba-
şında gelmeye başlar. Bedenin bu denli önemli olması ye-
me bozukluklarının en sık başladığı dönem olmasına ne-
den olur.
Orta dönemde gencin yaşamında ailesinden daha ön
plana geçen kişiler arkadaşlarıdır. Bu dönemde arkadaşla-rı tarafından kabul görmek genç için en önemli şeydir. Bir
gruba ait olabilmek için her şeyi göze alabilir. Uygunsuz tu-
tum ve alışkanlıkların başlama dönemi en çok bu dönem-
dir. Özellikle ailesiyle uygun ilişki kuramamış ve sorunları
olan gençler bu dönemde kolayca yanlış yollara sapabilir.
Son dönem gencin kimliğini tamamladığı dönemdir.
Bireysel kimliğinin yanı sıra sosyal ve mesleki kimliğin de
oluştuğu dönemdir. Bu dönemde artık genç sosyal duru-
munu belirlemiş ve mesleğini seçmiş olacaknr. Tüm bun-
ları doğru yapabilmesi için aile, toplum, sistem hep birden
uygun koşul ve olanakları sağlamış olmalıdır. Ancak tüm
bunları en doğru şekilde sağladığımıza erişkinler olarak
inandığımızda şu sorunun yanıtını arayabiliriz: Gençlik ne-
reye koşuyor?
Sorunlar ya da sorun haline getirilenler
Gençlik döneminde ortaya çıkabilecek ve genellikle kişi-
sel özelliklere bağlı bilinen ruhsal hastalıkların dışında
gençleri neler bekliyor? Ve biz kendi gençlerimize bu bek-
lenenler için neler veriyoruz? Neleri engelleyebiliyoruz?
Gençlik dönemi kimliğin oluştuğu dönemdir. Gencin
kimliğini oluşturabilmesi için bazı çalkannları yaşaması, ai-
lesinden, çevresinden, eğitim sisteminden aldıklarını bir
süzgeçten geçirip sentezleyerek kendi kimliğini oluşturması
gerekmektedir. Kimliğini oluştururken ona sunduğumuz
örnekler de olanaklar kadar önem kazanır. Çevremize bak-
tığımızda bazı gençlerin kolay paraya, kolay şöhrete koştu-
ğunu ve bunu yaparken de kendileri dışında hiçbir şey dü-
şünmediklerini görüyoruz. ‘Yükselen’ değer yargılarıylauzun süredir basında, çevrede gençlere bunun doğru oldu-
ğunu, fazla çalışma gerekmediğini, kendini kurtarmanın en
önemli şey olduğunu, bunu yaparken de kimleri ve neleri
yok ettiğimizin önemli olmadığını göstererek hedeflerini
koymuş erişkinler olarak şimdi gençlerin bu koşusundan
yakınma ve bu nedenle geleceğe ilişkin umutsuzluğa kapıl-
ma hakkımızı yitirmiş görünüyoruz. Bazı gençlerimiz ailele-
rin onlara sağlayabileceği maddi koşullardan dolayı çok kü-
çük yaşlardan itibaren istedikleri her şeyi elde etmektedir-
ler. Ayrıca çoğunlukla küçük yaşlarda, daha büyük yaşlar-
da gidebilmeleri gereken eğlence mekânlarına gitmek,
uyuşturucu, alkol kullanmak doğal hale geliyor. Büyüyün-
ce beklentisi kalmayan genç, uç noktalarda, olumsuz eği-
limleri hedeflemeye başlıyor böylece.
Galiba ‘Gençlik nereye koşuyor?’ sorusunun temelde
tek yanın var: Biz ne hedef gösterirsek oraya koşuyorlar. O
zaman haydi el birliğiyle kendi hedeflerimizi gözden geçire-
lim, onlara doğru hedefleri belirleyelim ve bu soruya,
‘Gençlik ülkemiz için güzel ve iyi bir geleceğe koşuyor,’ ya-
nınnı gönül rahatlığıyla verelim.