EŞ secimi ve evlilik.39-bölüm

EŞ secimi ve evlilik.39-bölüm

15 – Nişanlılık dönemi neden gereklidir?

1 – Daha iyi yakınlaşmak için.

2 – Evlilikle ilgili plan ve program yapmak için.

3 – Ailesini ve akrabalarını tanımak için.

4 – Yanlış kararlar vermemek için.

5 – Birbirlerimizin iç dünyasını keşfedebilmek için.

16 – Eşiniz olacak adayla, anlaşmazlık olduğunda ne yaparsınız.?

1 – Bildiğim doğruları sonuna kadar savunurum.

2 – Karşılıklı oturup konuşurum.

3 – Anlaşmazlıklar karşısında susarım.

4 – Aile büyüklerimi devreye sokarım.

5 – Bana yapılanların karşılığını aynen veririm.

17 – En beğendiğiniz kişilik tipi hangisidir?

1 – Ciddi ve güvenilir.

2 – Mert ve cesur.

3 – Anlayışlı ve olgun.

4 – Güler yüzlü ve esprili.

5 – Girişken ve üretken.

18 – Nasıl bir yuva kurmayı hayal ediyorsunuz?

1 – Özgür ve müstakil.

2 – Mutlu olabileceğim.

3 – Ortaklaşa hayat süreceğim.

4 – Çok çocuklu.

5 – Az çocuklu.

19 – Evlilikte ideal yaş hangisidir?

1 – Erkek: 25 Kadın: 21 2-Erkek: 23 Kadın: 19 3 – Erkek: 26 Kadın: 22

Yaşam boyu sürecek olan evlilik hayatı, aşamalı bir süreçtir. Bu süreç eş seçimiyle başlıyor, “evliliğe hazırlık” aşamasıyla devam ediyor.

Şimdi bununla ilgili küçük bir kıyaslama yapalım.

Gönlünüze ve zevkinize göre bir otomobil almak istediğinizi var sayalım. Hayal ettiğiniz otomobili alabilmek için önce araştırmalar yaparsınız. Otomobilin modelini, yakıtını, süratini, rengini, fiyatını ve diğer özelliklerini araştırıp öğrendikten sonra otomobilinizi almaya teşebbüs edersiniz.

Denedikten sonra, aradığınız özellikleri taşıyorsa alıp kullanırsınız? Taşımıyorsa geri verir veya değiştirirsiniz.

Aynı durum eş seçimi için uygulanabilir mi?

Sağlıklı ve kalıcı bir evlilik düşünenler için elbette böyle bir şey düşünülemez.

Son dönemlerde evlilik kurumuyla ilgili belli süreler biçiliyor. “Evlilikler yedi yıl olsun” gibi söylemlerle evlilik kurumunu sınırlamaya ve karalamaya çalışanların iddiaları her dönemde olmuştur, bundan sonra da olacaktır.

EŞ SEÇİMİ VE EVLİLİĞE HAZIRLIK

Bu iddialar kutsal evlilik kurumuyla uzaktan yakından ilgisi olmayan ve cinselliği istedikleri gibi yaşamak isteyenlerin kendilerine göre iddialarıdır. Bunun adını ne koyarlarsa koysunlar, kesinlikle “evlilik ola-m az.

Bizim anlatmaya çalıştığımız evlilik kurumunun içinde nikâh, anne-baba, çocuk, hala, teyze, amca, dede, nine ve daha bir yığın akrabalar vardır. Bu kavramlarla “aile” dediğimiz kutsal müessese kuruluyor.

Burada size hatırlatmaya çalıştığımız evliliği yalnız görünen yönüyle değil, görünmeyen ve gelecekte olabilecek olumsuzluklar yönünü de düşünmenizi sağla-vabilmek…

Vu

Ele aldığımız konular kişilere, ailelere, kabilelere, İmgelere, yörelere, gelenek ve göreneklere göre değişildik ve farklılıklar gösterebilir. Bu konuda dinî hü-kü/^m‘^er ^^ar‘Ç’ h’Ç kimse kesin bir kural ortaya koya-I3Z.

m

Çünkü bilginin, sosyal yaşantının ve düşüncenin sınırı olmaz. Sosyal olaylar, zamana, mekâna ve şartlara göre devamlı “değişim” gösterirler.

Önemli olan, değişimleri kültürel değerlerinizde^ koparmadan “kişisel iradenizi” ortaya koyabilmektir.

Kişisel irade nedir?

Kişisel irade; farklı bilgileri öğrenip özümsedikten sonra, kişinin kendi başına “sentez” yapabilme becerisidir.

Anlattıklarımızı veya başka yerlerden öğrendiklerinizi aynen alıp uygulamanızı tavsiye etmiyoruz. Bu kopyacılık, taklitçilik ve kolaycılık olur. Öğrendiklerinizi ve deneyimlerinizi harmanladıktan sonra kendi kendinize analiz yapmanızı ve iradenizi özgürce kul-

— Kt .

254

lanabilmenizi sağlamaya çalışıyoruz.

Bütün insanlar şekil olarak aynı olmakla beraber, düşünce, karakter, ruh yapısı ve duygu bakımından ayrı ayrı konumdadırlar.

Sonuç itibariyle yaptığımız bu çalışmanın yararlı

olabilmesi için;

Önce “bilgilenme” olmalı Sonra bu bilgiler “özümsemeli”.

Daha sonra “analiz yapılmalı”.

En sonunda da “sentez ya*’lnıalı”dır.