vuruyor vc kırmızı beyaz desenli masa örtülerine ayrı bir çekicilik katıyordu.
Kapının yanında duran bir garson Nick’i kibarca selamlayıp, “Günaydın,” dedikten sonra onları içerideki tek boş masaya götürdü. Nick oturması için sandalyesini çektiğinde Lauren diğer müşterilere doğru baktı. Oradaki tek tük kadından biriydi, ama içeride kesinlikle birbirinden farklı bir sürü erkek bulunuyordu. Birçoğu takım elbiseli vc kravatlıydı, Nick de dahil olmak iizerc sadece üç tanesi kumaş pantolon ve açık yakalı spor gömlek giymişti.
Biraz daha yaşlı bir garson masalarında belirip samimi bir şekilde omzuna vurarak Nick’i selamladı. Neşeli bir şekilde, “Seni tekrar gördüğüme sevindim, dostum,” dedikten sonra deri ciltli kocaman mönüleri onlara uzattı. “Spesiyalinden alalım, Tony,” dedi Nick. Laurcn’ın tuhaf bakışlarını görünce de ekledi: “Spesiyal Fransız soslu sandviç oluyor, senin için bir sakıncası var mı?”
Öğle yemeği ısmarlamayı kendisi teklif ettiği için Lauren normal bir sandviçten daha pahalı bir şeyi ısmarlamaması için Nick’in ondan izin istediğini sanmıştı. “İstediğin neyse sipariş et, lütfen,” diye kibarca ısrar etti. “Yeni işimi kutlamaya geldik, ayrıca mönüdeki her şeye param yeter.”
Restoranın sahibi olduğu anlaşılan Tony masadan uzaklaştığında, “Detroit’tc nasıl yaşamayı düşünüyorsun?” diye sordu Nick. “Missouri’de küçük bir kasabada büyümüş bir kız için bu gerçekten büyük bir değişiklik.”
Küçük kasabada büyümüş bir kız mı? Laurcn’ın birden kafası karışmıştı. Normalce insanların üxcr\ndc böyle bir etki bırakmazdı. “On iki y aşımdayken annem hayatını kaybettiğinde Chicago’nun bir banliyösünde yaşıyorduk. Daha sonra babamla birlikte babamın büyüdüğü kasaba-
ya… Fcnstcr, Missouri’yc taşındık. Babam küçükken gittiği okulda öğretmenlik yapmaya başladı. Gördüğün gibi pek de küçük kasabada büyümüş bir kız değilim.”
Nick’in yüzündeki ifade değişmemişti. “Tek çocuk muydun?”
“Evet ama ben on üç yaşındayken babam tekrar evlendi… Benden iki yaş büyük bir kız kardeşim ve bir yaş büyük bir erkek kardeşim daha var.”
Üvey erkek kardeşinden bahsederken Nick sesindeki hoşnutsuzluğu yakalamış olmalı ki “Tüm kızların ağabey fikrinden hoşlandığını sanırdım. Sen hoşlanmıyor muydun?” diye sordu.
Önüne geçemediği bir gülümseme Laurcn’ın berrak yüzünü aydınlattı. “Ah, bir ağabeyimin olması hoşuma gidiyordu elbette. Ne yazık ki o zamanlar Lenny’dcn hoşlanmıyordum. Görür görmez birbirimizden nefret etmiştik. Bana acımasızca sataşır, saçımı çeker ve odamdan para çalardı. Kasabadaki herkese eşcinsel olduğunu söyleyerek ondan intikam alırdım… Ama kimse inanmazdı, sonunda zamparanın teki olup çıktı!”
Nick gülmeye başladığında Laurcn gözlerinin kenarlarının kırıştığını fark etti. Yüzünün sıcak esmerliğine tam bir tezat oluşturan gözleri açık, metalik bir gümüş rengin-deydi. Dümdüz, koyu renkli kaşlarının altındaki gür kirpikleri neşeli ve zeki bir şekilde ışıldarken biçimli dudakları ona heyecan verici, saldırgan ve erkeksi bir hava katıyordu. Laurcn önceki gece hissettiği muhteşem duyguları hissedince dikkatli bir şekilde bakışlarını boğazından yanık tenine doğru kaydırdı.
“Peki ya üvey kız kardeşin?” diye sordu Nick. “O nasıl biriydi?”
“Göz kamaştırıcı. Yapması gereken tek şey caddede salınmaktı vc tüm erkekler ağızlarının suyu akarak onu seyrederdi.”
“Erkek arkadaşlarını çalmaya kalkar mıydı?”
Ufak masada ona doğru bakarken Laurcn’ın gözleri neşeli bir şekilde parıldamıştı. “Çalabileceği kadar çok erkek arkadaşım olmadı… En azından on yedi yaşıma gelene dek olmamıştı.”
Nick bakışlarını Laurcn’ın klasik, kusursuz hatlarında, sık vc kıvrık kirpiklerinin altında turkuvaz renkli saten gibi ışıldayan gözlerinde vc bal rengi gür saçlarında gezdirirken duyduklarına inanmamışçasına koyu kaşlarından birini kaldırdı. Masalarının yan tarafından mozaik camlı pencerelerden içeri süzülen giin ışığı yüzünü hafifçe aydınlatıyordu. “Buna inanmak çok zor,” dedi en sonunda.
“Ciddiyim, bu doğru,” dedi Laurcn iltifatını gülümseyerek geçiştirirken. Çirkin, ufak bir kız olduğu zamanları çok net hatırlıyordu; hatırladıkları o kadar acı verici olmasa da yüzeysel güzellik kadar güvenilmez olan ”
çok da fazla önem vermiyordu. ‘
Tony masa örtüsünün üzerine iki taba
sinde dc arasında uzunlamasına
sonra onunla aynı fikirde olduğunu belirterek, “Harika, dedi.
Yuvarlak, sakallı suratı sevecen bir giilümscnuylc aydınlanırken, “Güzel,” dedi. “O halde Nick’in .demesine izin ver! Onun senden daha fazla parası var.